17 Ağustos 1999 Gölcük (Kocaeli) Depremi çok büyük can kaybı yaratarak ülkemizi yasa boğmuş ve Bolu’dan Tekirdağ’a kadar olan alanda önemli maddi hasarlara neden olmuştur. Bu depremle birlikte İzmit Körfezi kıyılarında oluşan tsunami (sismik deniz dalgası) ye değinmeden önce konuya ünlü doğa bilimci Charles Darwin’in gözlemiyle başlamak istiyorum.
20 Şubat 1835 de Beagle güney Şili kıyısındaki Valvidya Limanı açıklarında demirlenmişti. Darwin, her zaman yaptığı gibi, yeni türler aramak için karaya çıktı. O anda aniden çıkan bir rüzgar ağaçları sallarken toprak sarsılmaya başladı. Darwin daha sonra düşüncelerini şöyle dile getiriyor. “ Kötü bir deprem en köklü kavramları altüst edebiliyor. Sağlamlığın simgesi olan toprak tıpkı sıvı üzerinde yüzen bir kabuk gibi ayaklarımızın altından kaydı. Saatler boyu kafa yormakla tanımlanamayacak tuhaf bir güvensizlik hissi bir saniyelik bir zaman içinde ortaya çıkıverdi”. Bu sırada Beagle sanki bir anda demirinden kurtulmuş da denizin tabanına vuruyormuş gibiydi. Saat 11. 40 ta sarsıntı başlamış ve birkaç saniye içinde akıl almaz ölçüde şiddetlenmişti. Çok garip bir bükülme hareketi ile toprakta önce otuz santim genişliğinde yarıklar açılmış, sonra kapanmıştı. Bunlar olurken kuru bir çatırdı sesi duyulmuştu. Bu esnada deniz Talcahuano Koyu’ndan çekilmişti. Limanda demirlenmiş birkaç yelkenli gemi bulunuyordu. Bunlar çamur ve ıslak yosun karışımı bir taban üstüne yan yatarak oturmuşlardı. Kıyıdaki insanlar, gelmesi beklenen büyük dalgadan korunmak için yüksek yerlere kaçışmış, ilk sarsıntıdan yarım saat sonra da beklenen dalga gelmişti. Koca bir su duvarı-yürüyen bir dağ- büyük bir gürültüyle sahile vurmuştu. Dalga herşeyi, ağaç kütüklerini, her çeşit öteberiyi, içindeki eşyalarla birlikte evleri, hatta tarlalarda otlayan at, koyun, inek sürülerini önüne katıp götürmüştü. Geri çekilirken bütün bunları alıp denize sürüklemiş ve bu sırada limandaki gemiler tekrar tabana vurmuşlardı. Sonra daha büyük ikinci dalga gelip ......
>> Makaleninin tamamını görebilmek için üye olmalısınız. |