HARİKA MADDE SU |
Su, hayatımızın diriliğimizin ilk yapı harcı. Renksiz, kokusuz, tatsız madde. Tatsız dedik ama, onsuz hayatın ne tadı ne imkanı kalır. Bütün tatlı maddelerin tadı, suyun etkisiyle şekillenir. Suda adeta acayip sırlar gizlidir. İsterseniz değişik yönlerden bakmaya çalışarak bu harika nesneyi tanımaya, ondaki ilginçlikleri keşfetmeye başlayalım:
Yolculuğumuza suyun insan ve dünyadaki bulunma miktarına göz atalım. İnsanın ¾ 'ü su. Aynı, şekilde dünyanın da ¾ 'ü su... Sanki insan dünyanın küçük bir kopyası
Suyun kimyasını hiç incelediniz mi? iki hacim hidrojen (H) ile bir hacim oksijen (O) 'den oluşan su tam anlamıyla ateşe düşman olarak bilinir. Oysaki hidrojen bir yanıcıdır ve yanmayı sağlayan da oksijendir... Bu ilginçliğe rağmen su kolay kolay bileşenlerine ayrışmaz. Ancak çok özel kimyasal olaylarla ve yaklaşık 1300° C ısıda ayrışır. Yani yanardağlar dışında suyun bu özelliği hayatı suyla devam ettiren bir özellik.
Şimdi suyun fiziksel özelliğine göz atalım: Katı cisimler erirken hacimlerini büyütürler. Yalnızca su, buz halinden sıvı haline geçerken hacmini küçültür. Diğer maddelerin tersine işleyen bu durum nelere sebep oluyor acaba?.. Su soğuyup buz haline gelirken 1/10 oranında büyür. Yoğunluğu ise 0.92 gr/cm3'e düşer, Buna paralel olarak basınç da artar. Dolayısıyla buz hafiflemiş olur. Hafiflediği için de suyun üzerinde yüzer. Üstleri donan deniz ve göllerin alt kısımları ise +4 C su ile doludur. Buzlarla kaplı yüzeyin altında hayat devam etmektedir. Halbuki donma, diğer sıvılarda olduğu gibi dipten başlasaydı, sudaki bütün canlı varlıklar, su ile beraber donarak veya donan buz arasında kalarak öleceklerdi. Suyun bu ayrıcalıklı özelliği, dünyanın her tarafın, saran sulardaki hayatın yok olmasın, önlemektedir. Üstelik suyun bu özelliği olmasaydı, deniz ve göl dipleri buz tutacağından, su sadece üst kısımlarıyla buhar, sıvı, ve kat, hal devrelerine katılabilecekti.. Bu ise kuraklık, yani ölümün kaçınılmaz olması ......
>> Makaleninin tamamını görebilmek için üye olmalısınız. |
|
Eklenme Tarihi : 2 Nisan 2005 | Yazar : Kasım YENİGÜN, Dr., Harran Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği | Makale Okunma Sayısı: 4250 | |
|
BİLGİ |
Toplam Makale Sayısı | : | 337 |
|